Uncategorized

EV & MUTFAK

Hayvanların beslenmesi için gereken ot ve bitkiler hayvanların sadece bir bölgede durmasıyla yenilenmez. Bu sebeple çoğu kabile göçebe olarak hayvanlarını farklı alanlarda otlatırlar. Ancak bu da uzun vadede bitkisel yenilenmeyi yavaşlatır. Kuzey Afrika’daki inek ve develer; Orta Asya’daki yaklar bu şekilde beslenmektedir. Bu şekilde yaşayan insanlar, tamamen hayvanlarına bağlıdır.
Bu dönemde pamuk, turunçgil, meyve, kayısı, safran, enginar, şeker pancarı gibi tarım ürünleri yetiştirildi. Yine Araplar, İspanya’da Emevi Devleti’nin yer aldığı dönemde, Avrupa’ya limon, badem, incir, portakal, pamuk ve muz gibi ılıman tarım ürünlerini getirdi. Aynı dönemlerde Çin’de sabanın kullanılması tarım alanında Asya’daki önemli değişikliklerdendir. Bilimsel gelişmeler sayesinde, tarım faaliyetleri çok farklı coğrafyalarda ve koşullarda yapılabilmektedir.
Açık tarla sistemi sayesinde her çiftçi kendi tarlasını işler ve ailesini geçindirirdi. Ancak gübreleme ve tarla sürme gibi işler iş bölümüyle paylaşılırdı. Orta Çağ’da tarımdaki hemen hemen her işlem el aletleriyle yapılıyordu. Bu da verimi çok daha düşürüyor, ürünlerin hasat zamanının geç kalması neticesinde ürünlerin bir bölümü ziyan oluyordu.

  • Süt sığırları genel olarak et sığırlarından daha dayanıksızdır ve sürekli soğuğa karşı korunmak zorundadır.
  • Romalılar ise tahıl ürünleriyle ticaret yapmaya başladı.
  • Farklı toprak ve gübre türlerinin tarımdaki verimi artırdığı anlaşıldı.
  • Bu nedenle bu kıtalardaki çoğu halk ekim-biçim ile uğraşmaz.
  • Orta Çağ’da İslam dünyası oldukça ileri düzeyde bir uygarlığa sahipti.
  • Yüzyılda İngiltere başta olmak üzere batı dünyasında büyük bir devrim yaşandı.
  • Özellikle Fransa’da soylular, kendi toprakları yerine saray çevresinde yaşamaya başlayınca, zamanla topraklar köylülerin tekeline geçti.
  • Çiftçilerimizin güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışması, hayvanların da doğal ortamlarına uygun bir şekilde yetiştirilmesi gerekiyor.
  • Yine 1843’te kil akaçlama boruları bulundu ve sonraki yıllar boyunca büyük tarlalar ucuz ve basit yöntemlerle akaçlandı.
  • Bunu Rusya, Çin, Yeni Zelanda, Türkiye, Hindistan ve Birleşik Krallık gibi ülkeler izler.

TARIM

Çiftçilerimizin güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışması, hayvanların da doğal ortamlarına uygun bir şekilde yetiştirilmesi gerekiyor. Çoğu teoreme göre ilk tarım, insanların vahşi doğadan topladığı bitkisel besinlerini ve tohumlarını mağara önlerine düşürmesiyle başlar. Bu süreçte insanlar tüm gün yiyecek aramaktansa bitkileri toprağa ekerek devamlı olarak yerleşik halde besin elde edebileceğini fark etti.

HAYVANCILIK

Bunun nedeni domuzların ihtiyaç duyduğu ilginin makinelerle sağlanabilmesidir. Domuz eti, hızlı üretiminden ve zahmetsiz yetiştiğinden dolayı ucuz ve bol bir protein kaynağıdır. Domuz eti, İslam ülkelerin haram sayıldığı için az tüketilen bir besindir. İyi tarım uygulamaları, su kaynaklarını verimli kullanmayı, israfı önlemeyi hedefler. Damla sulama gibi modern sulama teknikleri sayesinde hem su tasarrufu sağlanır, hem de bitkiler daha verimli sulanmış olur. Locavore’lar, gemilerin fosil yakıtlara olan bağımlılıklarından, Kaliforniya’dan gemiyle New York’a getirilen organik marulların sürdürülebilen bir besin kaynağı olmadığı görüşündeler.
Bu otlama dönemleri çoğunlukla yine ilkbahar dönemleridir. Tarfin Türkiye’nin 77 farklı şehrinde, binlerce çiftçinin gübre, tohum, yem ve diğer tüm tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER üzerinden yıllardır sorunsuz kullandığım talep ve şikayet… Bu hizmetten faydalanmak için, aşağıdaki kimlik doğrulama yöntemlerinden sizin için uygun olan bir tanesini kullanarak sisteme giriş yapmış olmanız gerekmektedir. Şeftali ve erik aşılaması ile nektarin yetiştiriciliği yapılabiliyor.

  • Bu yönteme göre her çiftçi dar ve uzun tarlalara bölünen topraklarında çeşitli tarım ürünü yetiştiriyordu.
  • Bu sebeple çoğu kabile göçebe olarak hayvanlarını farklı alanlarda otlatırlar.
  • Ancak bu da uzun vadede bitkisel yenilenmeyi yavaşlatır.
  • Çoğu teoreme göre ilk tarım, insanların vahşi doğadan topladığı bitkisel besinlerini ve tohumlarını mağara önlerine düşürmesiyle başlar.
  • Yani, kısaca doğaya dost, insana sağlıklı bir tarım anlayışı.
  • 800 yılı ve sonrasında Avrupa’da açık tarla sistemi uygulandı.
  • Şalgam; hayvansal üretimde hayvanların kış yiyeceği olarak önemli bir yer tuttu.
  • Bu otlama dönemleri çoğunlukla yine ilkbahar dönemleridir.
  • Ancak gübreleme ve tarla sürme gibi işler iş bölümüyle paylaşılırdı.

Mezopotamya’da ise Şatt-ül-Arap ve Basra Körfezi çevresinde uygulanan tarım faaliyetleri, ilk kez Sümerler tarafından yapıldı. 5000’lere denk gelen bu süreç, zamanla diğer Mezopotamya uygarlıklarına yayıldı. Yapılan araştırmalarda Fırat ve Dicle nehirleri arasında ahır hayvanlarının kemiklerine rastlandı.
Yüzyıl başlarında Sir Albert Howard tarafından tartışılan organik tarım ise tüm bunlara karşı temiz ve sağlıklıdır. Organik tarım, günümüzde dünya çapında ilgi görse de pahalı olması nedeniyle sadece üst sınıf kişilerce elde edilebilmektedir. Yine bu tür tarımın dünyadaki en büyük destekçisi Avrupa Birliği’dir. İyi tarım uygulamaları, tarım ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve paketlenmesi aşamalarında çevreye, insan sağlığına ve hayvan refahına saygılı bir şekilde hareket etmeyi amaçlıyor. Yani, kısaca doğaya dost, insana sağlıklı bir tarım anlayışı. Yüzyıl teknolojisi sayesinde, günümüzde tarımda çeşitlilik, gen çaprazlaması sayesinde artmakta ve birkaç verimli soy birleştirilerek ortaya çok daha verimli yeni bir soy çıkarılabilmektedir.

  • 2000 yılı verilerince göre Birleşik Krallık’ta 1996 yılında 2342 sterlinlik dış tarım giderleri tespit edildi.
  • Bu şekilde yaşayan insanlar, tamamen hayvanlarına bağlıdır.
  • Hayvancılık, et, süt, yumurta, deri ve yün gibi ürünler elde etmek için hayvan yetiştirmeye verilen addır.
  • Süt üretimi yapılan hayvanlardan verimli ve düzenli süt alabilmek için hayvan sürekli sağılmalıdır.
  • Ilıman ülkelerde ise koyunların peynirinden yararlanılır.
  • Fransız ve Alman çiftçiler uzun süre tüm dünyada olduğu gibi geleneksel ekim-biçimden vazgeçmedi.
  • Hangi amaçla yetiştiriliyorsa, o alanda verimi olan tavuklar kullanılır.
  • Yine bu tür tarımın dünyadaki en büyük destekçisi Avrupa Birliği’dir.
  • Bunun nedeni domuzların ihtiyaç duyduğu ilginin makinelerle sağlanabilmesidir.
  • Günümüzde birçok kümeste tavuk yetiştirilirken makineleşme ileri seviyededir.
  • Şalgam sayesinde hem hayvansal üretim arttı; hem de daha çok hayvan beslenebildi.

Yine 1843’te kil akaçlama boruları bulundu ve sonraki yıllar boyunca büyük tarlalar ucuz ve basit yöntemlerle akaçlandı. Artık tüm dünyada ortaklaşa yapılan tarım faaliyetleri, pazarlarda satılmak üzere ekonomik bir gelir olmaya başladı. Orta Çağ’da İslam dünyası oldukça ileri düzeyde bir uygarlığa sahipti. Bu doğrultuda Orta Doğu ve çevresinde tarım faaliyetleri ve hayvancılık çok büyük ilerlemeler kaydetti. Hidrolik ve Hidrostatik teknikleriyle çalışan pompalara imza atan Araplar, bu sistemlerle üretimde artış gözledi. Yine su değirmenleri aracılığıyla suyu rahatça taşıyabilen Müslüman çiftçiler, bu sayede sulamadaki kuraklığın önüne geçti.

“Locavore” hareketiyle birlikte yakıta dayanan tarıma bağlılığa toplumda ve belediye bahçeliğinde https://irfanbereketi.com/ ilgi arttı. Koyun yetiştiriciliğindeki en zahmetli işlerden birisi, koyunların ilkbahardaki kuzulama dönemleridir. Bu dönemde yine koyunlar yünleri alınmak üzere kırkılır. Koyunlar çoğu zaman uzun süreler boyunca çoban gözetiminde otlamaya çıkarılır.
Bitki ve hayvanların genlerinde yapılan değişiklikler sayesinde belli türlerin karşı karşıya olduğu hastalık riskleriyle savaşılabilmektedir. Buna ek olarak başvurulan tarım ilaçlamaları, her ne kadar verimi arttırsa da, doğaya ve ekin kalitesine zarar vermektedir. Ayrıca hayvanlara hormon verilerek daha kısa sürede daha çok et ve süt vermesi sağlanmaktadır. Bu yöntem ekinlerde de kullanılmakta ve bitkisel ürünlerin daha bol üretilmesini sağlamaktadır. Bununla beraber et ve süt üretiminde, hayvanlar küçük koğuşlarda aşırı beslenerek ve gün ışığına çıkarılmayarak verim arttırıcı etki oluşturulmaktadır. Ancak bunlar da yine ürün kalitesini düşürmekte ve doğallığı azaltmaktadır.

Organik Tarım

Eski Türk devletleri de aynı şekilde göçebe hayvancılıkla uğraşmıştır. Buna karşılık Avrupa’nın bazı ülkelerinde gidişat daha farklı biçimlendi. Özellikle Fransa’da soylular, kendi toprakları yerine saray çevresinde yaşamaya başlayınca, zamanla topraklar köylülerin tekeline geçti. 1789’a gelindiğinde Fransa topraklarının %40’ı köylülerin elindeydi. Tarımdaki bu gelişmeler toplumsal yaşamı da kökten değiştirmeye başladı. Tüm dünyada tarımda görülen gelişmeler, özellikle Avrupa’daki kırsal sistemi değiştirdi.
İlk defa dökme demir, sabanlarda silindirlerde ve tırmıklarda kullanıldı. Farklı toprak ve gübre türlerinin tarımdaki verimi artırdığı anlaşıldı. 1840’ta Alman kimyacı Justus von Liebig, potasyum, fosfor ve azotun bitkilerin gelişiminde önemli bir yer tuttuğunu tespit etti. Yine İngiltere’de John Lawes ve Henry Gilbert, fosfat bakımından zengin kayaları sülfürik asit ile tepkimeye sokarak yapay gübre elde etti.
800 yılı ve sonrasında Avrupa’da açık tarla sistemi uygulandı. Bu yönteme göre her çiftçi dar ve uzun tarlalara bölünen topraklarında çeşitli tarım ürünü yetiştiriyordu. Bu da fazla suyun derin hendekten aşağı boşalmasını sağlıyordu.